Cin Daveti Nasıl Yapılır? Cin Çağırma

Cin davet etmek ya da onlarla temas kurmaya çalışmak günah değildir. Fakat kötü amaçlar güdülerek yapılan bu tarz bir eylem oldukça olumsuz sonuçlar doğuracaktır. İnsanlar akıl, muhakeme, ibadet ve zekâ bakımında cinlerden üstündür.

Cin Daveti Nasıl Yapılır? Cin Çağırma

Cin davet etmek ya da onlarla temas kurmaya çalışmak günah değildir. Fakat kötü amaçlar güdülerek yapılan bu tarz bir eylem oldukça olumsuz sonuçlar doğuracaktır. İnsanlar akıl, muhakeme, ibadet ve zekâ bakımında cinlerden üstündür. Zaten insan bütün mevcudatın üzerinde yaratılmıştır. Müslüman olmayan ve kötü olan cinler insanların üstünlüğünü kabul etmedikleri için her fırsatta zarar vermek için çabalarlar.

Cin çağırmak ve bunun özellikle bilinmeden, kulak dolma bilgilerle yapılması kötü olan cinlere açık bir kapı sunmaktadır. İnsanların üstün oluşuyla ilgili Kur’an-ı Kerim’de Allah (c.c) şöyle buyurmuştur;

  • “Şüphesiz biz insanı ahsen-i takvimde yarattık.” Tin Suresi- 95/4

Cinlerle Temas Kurulması Mümkün Müdür?

Cinlerle temas kurmak mümkündür ve Kur’an-ı Kerim’de cinlerin Hüddam yani hizmetkara dönüştürülebileceğine dair ayetler bulunmaktadır. Bu ayetlerden bazıları şu şekildedir;

  • “Asi olan şeytanları ise zincirlerle bağlı olarak ona boyun eğdirdik...” Sad Suresi- 38/38
  • “Denize dalarak onun için cevherler çıkaran ve başka işler de gören şeytanları yine onun emrine verdik.” Enbiya Suresi- 21/82

Cinlerle irtibat kurmanın birçok yolu ve usulü olmakla birlikte işinin ehli bir kimse tarafından yapılması doğru olacaktır.

Cin Çarpması Gerçek Midir?

Halk arasında bilinen ve oldukça yaygın olarak hikayeleri anlatılan cin çarpması, bütün toplumlarda ve dinlerde de farklı isimlerde yer almaktadır. Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresinde yer alan ayette buyuruluyor ki;

  • “Riba (faiz) yiyenler kendilerini şeytan çarpmış birer deliden başka bir halde (kabirlerinden) kalkamazlar.”

Bu ayette geçen şeytan çarpmış ifadesi, cin çarpmasının gerçek olduğunu göstermektedir.

Kibritle Cin Çağılır Mı?

Kibrit cini olarak bilinen Kiki, isim olarak çoğu kişinin bildiği ve duyduğu bir cindir. Kiki 6 adet kibrit ile çağırılmaktadır ve çağırması oldukça basittir. Rivayet edilene göre 3 kibrit bir kişi, 3 kibrit bir kişi alır ve U şeklinde kibritler tutulur. 3 adet İhlas suresi, 1 adet Fatiha Suresi okunur. Kibritlerin uçları karşıya dönük olacak şekilde tutulduktan sonra ‘Kiki geldin mi?’ diye sorulmaktadır.

Kibritler içe doğru giderse bunun anlamı evet, dışa doğru giderse hayırdır. Burada dikkat edilmesi gereken Kiki’yi göndermeden uygulamanın tamamlanmaması gerektiğidir. Yine 3 İhlas, 1 adet Fatiha Suresi okunarak Kiki gönderilir. En kolay cin çağırma yöntemlerinden biri olan kibritle çağırma, rivayetlere göre farklılık göstermektedir.

Fincanla Cin Çağırma Nasıl Yapılır?

Fincanla cin çağırma oldukça eski zamanlardan beri bilinen ve uygulanan bir yöntemdir. Fakat ciddiye alınması gereken bir uygulamadır. Şöyle ki tam olarak bilgi sahibi olmayan kişilerin uygulamaları sonucu cin musallatı olayları görülebilmektedir. Fincanla cin çağırma malzemeleri; 29 harfin yazılı olduğu kağıtlar, evet ve hayır yazan kağıtlar ve bir adet fincandır.

Oldukça basit görünen bu uygulamanın gerekli bilgi ve tecrübe olmadan yapılmaması önerilmektedir. Uygulamada fincanın içine bazıları dua okuyarak, bazıları ise direk ters çevirerek başlamaktadır. Ters çevrilmiş fincanın üzerine en az 3 kişi olmak kaydıyla işaret parmakları konur. Cin çağırma İslam öncesine kadar dayanan bir tarihe sahiptir ve oldukça tehlikelidir.

Müslüman Cinleri Çağırmak

Rahmani cin çağırma uygulaması yapılabilmekte olup mümin cinlerin daveti için sırasıyla okunması gereken dualar bulunmaktadır. Yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Öncelikle dizler üzerine oturulması gerekmektedir.
  • 3 defa “euzü billâhi mineş şeytânir racim” denilmelidir.
  • Ardından 7 kere “lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm” zikredilmelidir.
  • Akabinde “Ey Allah ve Resulünün emir ve yasaklarına itaat eden mümin cinler! hanginiz bana hayır üzerine yardım ederseniz Allah da ona yardım etsin” şeklinde 3 kez tekrarlanarak dua edilmelidir.
  • 3 kez bu duayı okuduktan sonra ayağa kalkıp kıbleye dönülmeli ve 7 kez Cin Suresi okunmalıdır.
  • Sonrasında sağa dönülerek 3 kez; “ahsenellahü ilâ men ahsene ileyye min ervâhil mü'minîn” okunmalıdır. Ardından da sola dönerek üç kez “ye saf dîş” ve sonrasında “bikatlamediyş” denilmelidir.
  • Son olarak ise; “tezdâdu bihâ sirran ve alâ sirriküm. esselâmü aleyküm eyyühel ervâhut tâhireti min cânnil mü'minîn” okunmalıdır.
  • Bunlar harfiyen uygulandığında Müslüman cinin size “Esselamu Aleykum” dediğini işetebilirsiniz.
  • Sizin de ona “Aleyküm Selam” demeniz gerekmektedir. Ardından sormak istediklerinizi sorabilirsiniz.
  • Bu cin çağırma uygulamasında karanlık bir ortamda ve tek başınıza olmanız gerekmektedir.

Çağrılan Cin Geri Gitmez İse Okunacak Dua: Cin Suresi

Cin çağırmak istiyorum diyorsanız, bir kez daha düşünmenizde fayda vardır. Bu tarz uygulamalar hem dinimizde yasaklanmıştır hem de bilinmeyen bir kişi tarafından yapıldığında oldukça olumsuz sonuçlar oluşabilmektedir. Çağrılan cin bazen geri gitmez ve kişiye musallat olur. Bu tarz durumlar dua okunması ve zorla gönderilmesi gerekmektedir.

Çağrılan cin geri gitmediğinde okunması gereken dua Cin Suresidir. Cin Suresinin birçok fazileti bulunmaktadır. Bilhassa cinlerin şerrinden kurtulmak ve cinleri uzaklaştırmak için okunabilmektedir.

Cin Suresi Türkçe Meali

Cin Suresi 28 ayetten oluşmakta olup Mekke döneminde indirilmiştir. Cin Suresinin Türkçe meali şu şekildedir;

  1. De ki: “Bana gerçekten şu vahyolundu: Cinlerden bir grup dinleyip de şöyle demişler: -Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kur’an dinledik”
  2. “O (Kur’an), ‘gerçeğe ve doğruya’ yöneltip-iletiyor. Bu yüzden ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimiz’e hiç kimseyi ortak koşmayacağız.”
  3. Elbette, Rabbimiz ’in şanı Yücedir. O ne bir eş edinmiştir ne de bir çocuk.”
  4. “Doğrusu şu: Bizim beyinsizlerimiz, Allah’a karşı ‘bir sürü saçma şeyler’ söylemişler.”
  5. “Oysa biz, insanların ve cinlerin Allah’a karşı asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık.”
  6. “Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını arttırırlardı.”
  7. “Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah’ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı.”
  8. “Doğrusu biz göğü yokladık; fakat onu güçlü koruyucular ve şihablarla kaplı (doldurulmuş) bulduk.”
  9. “Oysa gerçekte biz, dinlemek için onun oturma yerlerinde otururduk. Ama şimdi kim dinleyecek olsa, (hemen) kendisini izleyen bir şihab bulur.”
  10. “Doğrusu bilmiyoruz; yeryüzünde olanlara bir kötülük mü istendi, yoksa Rableri kendileri için (doğruya iletici) bir hayır mı diledi?”
  11. “Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz.”
  12. “Biz şüphesiz, Allah’ı yeryüzünde asla aciz bırakamayacağımızı, kaçmak suretiyle de O’nu hiçbir şekilde aciz bırakamayacağımızı anladık.”
  13. “Elbette biz, o yol gösterici (Kur’an’ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından.”
  14. “Ve elbette bizden Müslüman olanlar da var, zulmedenler de. İşte (Allah’a) teslim olanlar, artık onlar ‘gerçeği ve doğruyu’ araştırıp-bulanlardır.”
  15. Zulmedenler ise, onlar da cehennem için odun olmuşlardır.
  16. Eğer onlar (insanlar ve cinler), yol üzerinde ‘dosdoğru bir istikamet tuttursalardı’, mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (tükenmez bir rızık ve nimet verir)dik.
  17. Ki, kendilerini bununla denemek için. Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Allah), onu ‘gittikçe şiddeti artan’ bir azaba sürükler.
  18. Şüphesiz mescitler, (yalnızca) Allah’a aittir. Öyleyse, Allah ile beraber başka hiçbir şeye (ve kimseye) kulluk etmeyin (dua etmeyin, tapmayın).
  19. Şu bir gerçek ki, Allah’ın kulu (olan Muhammed,) O’na dua (ibadet ve kulluk) için kalktığında, onlar (müşrikler,) neredeyse çevresinde keçeleşeceklerdi.
  20. De ki: “Ben gerçekten, yalnızca Rabbime dua ediyorum ve O’na hiç kimseyi (ve hiçbir şeyi) ortak koşmuyorum.”
  21. De ki: “Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (irşad) sağlayabilirim.”
  22. De ki: “Muhakkak beni Allah’tan (gelebilecek bir azaba karşı) hiç kimse asla kurtaramaz ve O’nun dışında asla bir sığınak da bulamam.”
  23. “(Benim görevim,) Yalnızca Allah’tan olanı ve O’nun gönderdiklerini tebliğ etmektir. Kim Allah’a ve O’nun elçisine isyan ederse, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere onun için cehennem ateşi vardır.”
  24. Sonunda onlar, kendilerine vaat edileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.”
  25. De ki: “Bilmiyorum, size vaat edilen (kıyamet ve azap) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?”
  26. O, gaybı bilendir. Kendi gaybını (görülmez bilgi hazinesini) kimseye açık tutmaz (ona muttali kılmaz.)
  27. Ancak elçileri (peygamberleri) içinde razı olduğu (seçtikleri kimseler) başka. Çünkü O, bunun önüne ve arkasına izleyici (gözetleyici)ler dizer.
  28. Öyle ki onların, Rablerinden gelen risaleti (insanlara gönderilenleri) tebliğ ettiklerini bilsin. (Allah,) onların nezdinde olanları sarıp-kuşatmış ve her şeyi sayı olarak da sayıp-tespit etmiştir.

YORUM EKLE
Medyum - Aşk büyüsü